Gelişmelerden haberdar olmak için bizi Google Haberler'den takip edin!
The Drive tarafından hazırlanan bir raporda, Fransız-Amerikan havacılık şirketi CFM’nin havacılık endüstrisinin emisyonlarını yüzde 20’ye kadar azaltabilecek bir “Açık Rotor” motoru veya propfan geliştirdiği belirtiliyor.
Fikir, havacılık firmasının Fransız tarafı olan motor üreticisi Safran’ın 2017’de yeni bir kanalsız motor fikrini test etmek için bir prototip inşa etmesiyle ortaya çıktı. Safran’ın prototipi için, motorun bıçakları havaya maruz kaldı ve birkaç ayarlanabilir statör daha yumuşak hava akışı sağladı. Kanalsız fanların kullanılması Safran’ın daha geniş bir fan yüzey alanına sahip bir motor geliştirmesine izin vererek daha yakıt tasarruflu hale getirdi.
O zamandan beri CFM konsepti daha da geliştirdi. Açık rotorlu motorun en son yinelemesi tek bir fan bıçağına ve fanın arkasına yerleştirilmiş değişken geometri stator’a sahip, bu da yeni konsepti çok daha sessiz hale getiriyor.
Açık Rotor %20 Tasarruf Sağlayabilir
Firma, tasarımının yakıt tüketiminde ve emisyonlarında yaklaşık yüzde 20’lik bir azalma sağlayabileceğini ve bunların çoğu ticari uçakta görüldüğü gibi kanallı bir fan eşdeğerine benzer bir itme seviyesine sahip olabileceğini söylüyor.
Propfans, yakıt verimliliğini artırma yetenekleri nedeniyle ilk olarak 1970’lerde petrol krizine potansiyel bir tepki olarak denenmişti. Bu tasarımlar kitlesel ölçekli ticari uçuşlarda hiçbir zaman ilgi çekmemiş olsalar da yeni havacılık iklim değişikliği düzenlemeleri, böyle bir tasarımın bir gün daha geniş ölçekte benimsenebileceği anlamına geliyor.
Havacılık sektörünün emisyonları azaltmaya yönelik diğer adımları arasında Boeing’in 2030 yılına kadar yüzde 100 sürdürülebilir yakıt kullanma taahhüdü ve Rolls-Royce’un sürdürülebilir yakıt motoru testleri de yer alıyor.
Safran’a gelecek olursak ise, şirketin şu anda üzerinde çalıştığı tek yenilik kanalsız motor değil. Fransız şirketin ENGINeUS adı verilen elektrik motorları da VoltAero’nun yeni e-uçağı için test ediliyor.
CFM, Sürdürülebilir Motorlar için Devrim Niteliğinde İnovasyon (RISE) programının bir parçası olarak geliştirdiği “Open Rotor” motor konseptinin üretim için düşünülebilmesi adına hala çok daha fazla araştırmaya ihtiyacı olduğunu vurguladı.
