Laboratuvarda Üretilen Yapay Etler Gıdanın Geleceği mi?
Laboratuvar ortamında üretilen etler yani yapay etler veya kültür etleri gıdanın geleceği için nasıl bir rol oynayacak ve nasıl bir etki oluşturacak? Yazımızda bu konuyu sizler için ele aldık.
2013 yılında dünya daha önce hiç görmediği bir şeye tanık olmuştu. Bir petri kabından alınıp medyanın önünde kızartılan bir hamburger köftesi.
Bu tek bir hayvanın bile kesilmeden güvenli ve yenilebilir bir et elde etmenin mümkün olduğunu herkese göstermişti. Ancak iki tane çok önemli sorun vardı. Köfteyi üretmek iki yıl sürüyordu ve maliyeti 300 bin doların üzerinde olmuştu.
Ancak o zamandan itibaren bu yüksek teknoloji gerektiren eti üretmenin maliyeti düştü. Ocak 2016 yılında Memphis Meat adlı bir şirket yaklaşık 1000 dolarlık bir laboratuvar köftesi üretmeyi başardı. Bugün birçok yatırım şirketi ve kar amacı gütmeyen kuruluş; domuz eti, hindi eti, tavuk eti, balık, süt ve yumurta hatta jelatin ve deride dahil olmak üzere laboratuvar ortamında üretilebilecek hayvansal kaynaklar üzerinde çalışmaktadır. İlk laboratuvar ortamında üretilen köfteyi yaratan Hollandalı bilim adamı Dr. Mark Post, kullandığı teknolojinin endüstriyel bir gıda işleme seviyesine yükseltilmesi sağlanırsa her köftenin 10 dolar maliyet ile elde edilebileceğine inandığını belirtmiştir.
Peki biz ne zaman süpermarket bu şekilde üretilen sosisler, biftekler alacağız? İnsanlar bunları tercih edecek mi?
Kültür Eti
Laboratuvar ortamında üretilen etler; kültür eti, Latincede deneysel ortamda anlamına gelen “in vitro” et veya sentetik et olarak farklı isimlerde anılmaktadır. Kas hücreleri besin serumunda büyütüldükten sonra, bu hücrelere kas liflerine benzer özellikler kazandırılarak kültür eti üretilmektedir. Daha basit hayvansal kaynaklar olan, suni süt ve tavuk olmadan üretilen yumurta beyazı, doğal olarak sütte ve yumurtada bulunan proteinlerin ekstrakte edilmesi ve doğru miktarda karıştırılması ile genetiği değiştirilmiş mayalar tarafından oluşturulabilir. Hatta hücresel tarım teknolojisi ile farklı hayvanların etlerinin kombinasyonu ile karakteristik yeni etler üretilebilir. Etlere daha sağlıklı yağlar,vitaminler ilave edilebilir.
Şimdilik ilk uygun fiyatlı kültür etini yapmak için yarış devam ediyor. Geleneksel ete alternatif bulma arayışı günümüzde çok önemli bir konu. Hayvan çiftlikleri tarımsal ürünlere kıyasla kalori başına çok daha fazla su ve alan kullanmaktadır. Birleşmiş Milletler Sera gazı emisyonu bakımından bu tarz endüstriyel üretimlerin fosil yakıtları yakmak kadar kötü olduğunu belirtmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde giderek artan gelir, et tüketimi artışını da beraberinde getirmekte bununla beraber önemli tarımsal ürünlerin üretimi için gerekli araziler azalmaktadır ve tabi ki de yapay etin üretimi hayvanların refahı için son derecede önemlidir.
Laboratuvar Ortamında Elde Edilen Yapay Etler Ne Zaman Satın Alınabilecek?
Hem Memphis Meat hemde Dr. Post’un laboratuvarından olan Mosa Meat 2020 yılının sonuna kadar ürünlerin rekabetçi bir şekilde fiyatlandırılabileceğini umuyor.Ticari satışlar için dört ile beş yıl gibi bir süre veren Dr. Post ilk başlarda 10 dolar civarında biraz pahalı bir köfte olacağını belirtiyor. Ancak ticari üretimin artmasıyla fiyatın düşeceğini de ekliyor.
Yapay Etler Nasıl Üretilir?
Aslında hayvanlara ihtiyaç olmadan et yetiştirmenin arkasındaki bilim oldukça basittir. Kültür etini oluşturan hücrelerin yetiştirilmesi,1900’lerin başından beri biyologların hücreleri incelemek için kullandıkları diğer “hücre kültürü” yöntemlerinden çok farklı değildir.
Canlı hayvanın küçük bir kas örneğinden alınan birkaç “uydu hücresi” ile işlem başlar. Bunlar kasta bulunan farklı hücrelere dönüşebilen kök hücrelerdir. Teoride sadece bir hücre ile sonsuz miktarda et yetiştirilebilir. Besin açısından zengin bir serum ile beslenerek hücreler kas hücrelerine dönüşür ve çoğalır. Sayıları birkaç günde iki katına çıkabilir. Hücreler çoğaldıktan sonra kas hücrelerinin canlı dokuda oluşturduğu lif yapısı gibi şeritler oluşturmaya teşvik edilir.Bu lifler daha sonra içini besin maddesi ile dolduran, onları mekanik olarak geren, protein içeriklerini ve boyutlarını geliştiren sünger benzeri bir iskeleye bağlanır. Elde edilen bu doku farklı şekillerde tüketilebilir.
Dr.Post bazı zorlukların bu süreci uzatacağını belirtiyor. Özellikle endüstriyel olarak bu üretimin gerçekleşmesi için büyük bir biyoreaktör gerektiğini belirtiyor.Bu yüzden başlangıç olarak dükkan ve restoran gibi işletmelerin kendi etini yetiştirmeye teşvik edilmesinin daha mantıklı olacağını savunuyor.
Laboratuvarda Yetiştirilen Köfteler Ne Kadar Lezzetli?
Şuan gerçek ete rakip olabilecek tat ve doku elde etmek çok zor gözükmüyor. Tadımdan sonra eleştirmenler orijinal köfte tadı aldıklarını ancak biraz kuru olduklarını belirttiler. Bunun üzerine Dr. Post ineklerden alınan yağ hücreleri ve dokuları kültürleyerek kas liflerine nem eklemeye başladı. Ayrıca oksijen hücrelerini aç bırakmanın son üründe aroma veren proteinlerin miktarını arttırabileceğini keşfetti.
Kuzey Karolina Üniversitesinden kültür et üretimi üzerine çalışan araştırmacı Marie Gibbons,bilim adamlarının lezzet üzerine yapabileceklerinin bir sınırı olmadığını belirtti. Bu yüzden ilerleyen zamanlarda kültür etinin geleneksel etten daha lezzetli olabileceğini savunuyor.
Peki Bizler Kültür Ete Ne Kadar Hazırız?
Yakın zamanda kültür eti piyasada göreceğimizden şüphe yok ancak insanların bunu tüketip tüketmeyeceği daha büyük bir soru. Örneğin,genetiği değiştirilen gıdalara birçok insan güvenmiyor.
Modern Tarım Vakıfları gibi kuruluşlar hali hazırda kültür etin geleceğimiz için önemini insanlara anlatmak için çalışıyorlar. Anketler birçok insanın bu modern etin tadına bakmak istediğini gösteriyor. Ancak insanlar her zaman tabaklarında olan gıdanın nereden geldiğini karşı her zaman duyarlı oldu. Bu yüzden etin çiftlikten gelmesi yerine laboratuvardan gelmesinin onlarda nasıl bir etki yaratacağı şüphe konusu. Yapay etler yine de sözünü tutuyor. Daha güvenli,daha ucuz ve çevre dostu.