Gelişmelerden haberdar olmak için bizi Google Haberler'den takip edin!
Steve Jobs’a ait 80 metrelik Venüs de dahil olmak üzere süper yatlar üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınan Fransız tasarımcı Thierry Gaugain, G Train adı verilen şeffaf duvarlı lüks bir tren yani raylar üzerinde saray olarak isimlendirilen konseptini ortaya çıkararak rayların düzenini değiştirdi.
“Raylar üzerinde saray” olarak tanımlanan 1.310 fit (400 metre) uzunluğundaki tren konsepti, her biri büyük bir saray veya malikanenin ayrı odaları olan 14 vagondan oluşacak. Bunlar arasında tren merkezinde bir karşılama salonu, bir yerleşim alanı, bir eğlence alanı ve bir sosyal oda bulunmaktadır.
Trenin kanatları, katlanarak açık teraslara dönüştürülebilecek ve “gizli” bir bahçe de misafirler için huzurlu bir sığınak görevi görebilecek.
Trenin dışı, opaktan şeffafa geçebilen ve yolcuların ruh halini ve ortamı tamamen değiştiren bir cam teknolojisi kullanacak. Opak moddayken, iç kısımdaki cam, istenen herhangi bir manzarayı veya istenen ambiyansı yansıtan bir ekran görevi de görebilir.
Raylar Üzerinde Saray Konsepti Ticari mi?
Gaugain, hedefin hız olmadığını söylüyor. Bunun yerine, treni, yolculuğun varış noktasından daha çok insanların eğlenceli bir alanda içsel yolculuklar yapmasını teşvik etmek için tasarlanmıştır.
Bu lüks tren için henüz bir alıcı yok. Gaugain bir alıcı bulursa, tren projesi yaklaşık 350 milyon dolara mal olacak ve tamamlanması iki buçuk yıl veya daha fazla sürecek. Tren, yaklaşık 18 gecelik misafire yetecek kadar alana sahip olacak ve Avrupa ve ABD’deki demiryollarında 100 mil (160 km/s) hızla çalışacak şekilde inşa edilecek.
İsviçreli tren üreticisi Stadler, cam üreticisi Saint-Gobain ve İngiltere mühendislik firması Eckersley O’Callaghan dahil olmak üzere gerekli alanlardaki uzmanlar, trenin fizibilitesini test etmek için projeye katıldı.
Bu konsept, yakın geçmişin ünlü uçan tren ve jet tren konseptlerinden tartışmasız daha az uzak olsa dünyanın en zenginleri için daha sürdürülebilir bir ulaşım şekli olarak demiryolu seyahatini vurgulamaya yardımcı olabilir.
Trenler, diğer popüler ulaşım biçimlerinden çok daha az emisyona katkıda bulunduğundan, Gaugain, treninin, sürdürülebilir lüksünün yeni bir trendin başlangıcına işaret edeceğini umuyor.
