Durmadan konuşmak, mesajınızı iletmenin en iyi yolu değildir. Önemli bir şey söylemeden önce bir nefes almak, insanların söyleyeceklerinizi daha yakından dinlemesini sağlayabilir ve bu sadece biz insanların uyguladığı bir yöntem değil!
Kurbağaların ve kuşların da konuşmalarında kasıtlı duraklamalar yaptıkları, aynı zamanda belli türdeki balıkların benzer şekillerde konuşmalarını zamanladıkları ortaya çıktı.
Su altındaki çeşitli tatlı su balıkları, zayıf elektrik darbeleriyle iletişim kuruyor ve yeni araştırmalar, birbirlerine gönderdikleri mesajların zamanlanmış duraklamalar içerdiğini keşfetti.
Yazarlar araştırma sonuçları hakkında, “Tatlı su balıklarının iletişimindeki duraklamalar, insan konuşmacıların yüksek bilgi içeriğine sahip kelimelerden önce duraklamalar koyma eğiliminde olduğu bulgusuna benzer” şeklinde açıklama yaptı.
Bununla birlikte, bu yeni çalışma, bu duraklamaları açıklayabilecek bir hücresel model öneren ilk çalışma olma niteliği taşımaktadır.
Araştırmacılar, hücre içi kaydını kullanarak, kısa bir sessizlik döneminden sonra balıkların beyinlerinin daha kolay uyarıldığını buldular.
Araştırma ekibi, ilginç bir şekilde insan konuşmasındaki duraksamalar için belirlenen zaman çizelgeleri ile balıkların iletişimindeki duraksamaların temelde benzer olduğunu vurguluyor.
Bu, hem balık hem de insan beyninde benzer bir hücresel sürecin meydana geldiğini gösteriyor ve yazarlar bunun ne olduğunu bildiklerini düşünüyorlar. Beyindeki reseptörler tekrar tekrar uyarıldığında, sinapsların zamanla zayıfladığı ve genel olarak duyu devrelerinin aktivitesini azalttığı bilinmektedir. Bu durum, sinaptik depresyon olarak bilinir ve hayvan beyninin hangi sinyallerin önemli olduğunu ve dolayısıyla hangilerine en çok dikkat edilmesi gerektiğini öğrenmesini sağlayan şeydir.
Araştırmacılar, elektrikli balığın orta beynini sabit bir sinyalle yapay olarak uyardıklarında, balığın duyusal devrelerinin bu uyarmaya daha zayıf tepkiler ürettiğini fark ettiler, çünkü bu uyarma bir gürültüye neden olmaktaydı. Öte yandan sessiz bir duraklama, bu nöronlara bir mola verdirdi ve iletişim yeniden başladığında duyusal girdilerin etkisini en üst düzeye çıkarmayı sağladı.
Current Biology’de yayınlanan bu araştırma, insan ve balıkların iletişimindeki bu benzerliği ortaya koyarak dikkatleri çekmeyi başardı.