Gelişmelerden haberdar olmak için bizi Google Haberler'den takip edin!
Araştırmacılar Dronelara çeşitli yüz ifadeleri yerleştirmenin bir yolunu buldu. Negev Ben-Gurion Üniversitesi’ndeki (BGU) araştırmacılar günlük hayatta drone kullanımının yaygınlaşmasına ithafen, insanların bir drone’a yüklenen çeşitli duygusal yüz ifadelerine nasıl tepki verdiklerini inceledikleri bir çalışma yayınladılar. Projenin adına ise “Uçan Robotlar” dediler.
Yakın zamanda, Bilgisayar Sistemlerinde İnsan Faktörleri konulu sanal ACM Konferansı’nda sunulan bu araştırma, insansız hava araçlarına bindirilen ortak yüz ifadelerine nasıl tepkiler verildiğini ortaya koyuyor.
BGU’nun Endüstri Mühendisliği ve Yönetimi bölümünden Profesör Jessica Cauchard, “Ayaklı robotlardan çok farklı olan droneların insanlar tarafından nasıl algılandığı ve anlaşıldığı konusunda araştırma eksikliği var.” diyerek bu projeye başlanma kararı alındığını bir dergiye verdikleri röportajda açıkladı. Bu kapsamda BGU araştırmacıları, temel duyguları ileten dronelar üzerinde bir dizi işlenmiş robotik yüz ifadesi kullanarak iki çalışma gerçekleştirdi. Dronelarda mimikler, dört temel yüz özelliğini kullanarak elde edildi. Bunlar gözler, kaşlar, göz bebeği ve ağızdı. Sonuçlar, statik uyaranlarda beş farklı duygunun (sevinç, üzüntü, korku, öfke, şaşkınlık) ve dinamik uyaranlarda dört duygunun (sevinç, şaşkınlık, üzüntü, öfke) yüksek doğrulukla tanınabileceğini gösterdi. Yeterince tanınamayan tek duygu ise iğrenme duygusu oldu.
Prof. Cauchard, “Katılımcılar drone’dan daha fazla etkilendi ve drone’nun duygularına bağlı olarak empati de dahil olmak üzere farklı tepkiler sundular” dedi. “Şaşırtıcı bir şekilde, katılımcılar drone’nun duygusal durumları etrafında anlatılar oluşturdular ve kendilerini bu senaryolara dahil ettiler.”Yani bu çalışmaya göre, drone’un yüz ifadelerinin değiştiğini gören insanlar bu ifadelerinden her birinden etkilendi ve kendilerini o duygu durumuna istemsizce soktu.
BGU araştırmacıları ayrıca, duygusal destek ve diğer sosyal durumlarda kullanım için droneların kabul edilebilirliğini artıracak bir dizi öneri de sunmanktadır. Bunlar, antropomorfik özelliklerin eklenmesini, beş temel duygunun kullanılmasını ve sağlık ve davranış değişikliği uygulamalarında uyumu sağlamak için empatik tepkilerin kullanılmasını içeriyor.
Uzmanlara göre BGU tarafından yürütülen bu çalışma, insan- drone etkileşiminden yararlanan ve teknolojik gelişmelerin daha kolay benimsenmesine yol açabilen bir inovasyon niteliğinde. En dikkat çekici robot türlerinden olan droneların insanlar üzerinde empati uyandırabilmesi, gelecekte droneların daha fazla kullanılabilecek olmasına işaret ediyor olabilir.
