Gelişmelerden haberdar olmak için bizi Google Haberler'den takip edin!
Duke Üniversitesi Hastanesi’ndeki cerrahlar, yakın zamanda ani kalp yetmezliği yaşayan 39 yaşındaki bir erkeğe total yapay kalp (TAH) nakletti. Üniversite bir basın açıklamasında, geleneksel yapay kalplerin aksine, bu yapay kalbin insan kalbini taklit ediyor olmasından ve alıcıya ameliyattan sonra daha fazla bağımsızlık sağlamasından bahsetti.
Fransız şirketi CARMAT tarafından geliştirilen TAH, protezin sadece insan kalbine benzemesini değil, aynı zamanda bir kalp gibi çalışmasını sağlayan iki ventriküler oda ve dört biyolojik kapaktan oluşur.
Kalp atışı, hastanın vücudunun dışındaki torbada taşıdığı bir aktüatör sıvısı tarafından oluşturulur ve kalp üzerindeki sensörler ve mikroişlemciler tarafından belirlenen hastanın ihtiyaçlarına göre kalp, mikrop pompaları kullanılarak pompalanır. İki çıkış, yapay kalbi vücuttaki ana arter olan aorta ve kanı akciğerlere oksijenlendirmek için taşıyan pulmoner artere bağlar.
Kuzey Carolina, Shallotte’de ikamet eden alıcı hastaya Duke Center’da ani kalp yetmezliği teşhisi kondu ve bypass ameliyatı olması gerekiyordu. Bununla birlikte, hastanın durumu hızla kötüleşti ve bu da onu kalp nakli için uygun hale getirdi. Neyse ki Merkez, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) birincil onaylar alındıktan sonra CARMAT’ın yapay kalbini test ettiği deneme alanlarından biriydi.
Alıcının durumu şu anda stabil ve hastanede izleniyor fakat hasta kalbin işleyişinin izlenebilmesi için Hospital Care Console’a (HCC) bağlı olmaya devam edecektir. Normale yakın bir yaşam sürme çabalarının bir parçası olarak, alıcının bir kontrolör ve şarj gerektirmeden önce yaklaşık dört saat çalışan iki şarj edilebilir pil paketinden oluşan yaklaşık dokuz kiloluk bir çanta taşıması gerekecek.
Cihaz Avrupa’da kullanım için zaten onaylandı, ancak şirket web sitesinde bu uygulamanın yalnızca son dönem biventriküler kalp yetmezliği teşhisi konan ve önümüzdeki 180 gün içinde kalp nakli olması muhtemel hastalar için bir köprü görevi gördüğünü belirtiyor.
