Çevre Mühendisliği Teorisi ve Çevre Mühendisleri

Bugün sizlerle çevre mühendisliğinin teorisi başlığı altında bu mesleği konuşacağız.

Çevre mühendisliğinin teorisi: doğanın sözcüsü, doğa ile insan arasındaki bağın sürekliliğini sağlayan ve tüm dünyada yeri daima hazır olan bir meslek olduğunu gösterir. Bazı mühendislik ve teknik bölümlere sahip üniversiteler tarafından desteklenen sürdürülebilir ve duyarlı bir bölümdür. Lisans ve ön lisans bölümleri bulunmaktadır.

Çevre Mühendislerinin Önemi ve Sorumlulukları

Eğitim süreci içerisinde atık su arıtım tesisi, içme suyu tesisi, mühendislik ekonomisi, çevre hukuku, iç mekân hava kalitesi, su temini, katı atık tesisleri, çevre politikaları ve çevre modellemesi vb. dersler görülür. Hangi alanda çalışırsanız çalışın tam donanımlı olarak üniversite hayatını bitirmiş olursunuz.

Yeryüzünde, canlı hücrelere sahip birçok türdü organizmalar ve bu organizmaların bazı faaliyetler sonucunda oluşturdukları atıkları bulunur. Bu atıklar genellikle doğada kendiliğinden kısa sürede kaybolabilen atıklardır.

Fakat canlılar arasında yer alan bir tür insanlar: sanayi devrimi, plastik üretim ve kullanımı gibi faaliyetlerden kaynaklı kendiliğinden kaybolması zor, birtakım işlemlerden geçirilmesi gereken atıklar çıkmasına neden olur. Bu atıkların sürdürülebilirliğini sağlamak için yapılan azaltım, yeniden kullanım, geri dönüştürme uygulamalarından çevre mühendisi sorumludur.

Yasal olarak hemen hemen her firma bünyesinde bir çevre mühendisi barındırması gerekir. Birçok firma bir çevre mühendisini külfet olarak gördüğü için ekstra başka becerileri olmasını da ister. Bu beceriler arasında iş güvenliği uzmanlığı, tehlikeli madde güvenliği ve danışmanlığı, yönetim sistemleri ya da kalite departmanında da yer almanızdır.

Bunların haricinde birçok firma maliyetten kısmak amacıyla ya da firmanın mevsimsel çalışması nedeni ile daimî çevre mühendisi çalışanına gerek duymazlar. Fakat bir çevre danışmanlığı firması ile anlaşabilirler. Örnek vermek gerekirse zeytin sektöründeki faaliyetleri bulunan firmalar… Zeytinlerin hasat zamanı sadece yılın belli bir bölümünde gerçekleştirilir.

Çevre mühendisleri ya da çevre görevlileri giyim ve gıda markaları, beyaz eşya markaları, maden ve taş ocakları, geri dönüşüm ve ambalajlama tesisleri, endüstriyel atık su arıtım tesisleri, büyük tesislerin taşeron firmalarında, limanlarda, tersanelerde, otomotiv ve tekstil fabrikaları gibi özel alanlarda uygulamalarını yürütülmesini sağlamaktadır. Ayrıca birazda kamu kurumlarında ve kamu tüzel kurumlarında çevre mühendislerinin çalışma alanlarında konuşalım.

Çevre Mühendislerinin Çalışma Alanları

Genel itibarı ile çevre mühendisleri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bağlı olan İl Müdürlüklerine, İller Bankasına ataması gerçekleştirilir. Fakat bu kurum haricinde il ve ilçelerin belediyelerine, Karayolları ve Demir yollarında, DSİ, Tarım ve Orman Bakanlığında, TSK, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Bayındırlıklar, Orman Bakanlıklarında, çeşitli illerde bulunan hastanelerde de iş olanakları bulunmaktadır. Çeşitli banka şubeleri, termik santraller, biyogaz-kompost tesisler, yakma tesisleri gibi daha sayılamayacak alanlarda çevre mühendisi hizmet vermektedir.

Gördüğünüz üzere herhangi bir alanda çevre mühendisine acaba gerek var mı diye sorgulamanıza gerek yok. Bir faaliyet varsa atık vardır. Atık varsa bunun için bertaraf yolları ve sürdürülebilirlik vardır. Bir yerde çevre dostu ürünler ya da sürdürülebilirlik kelimeleri geçiyorsa orada kesinlikle bir çevre mühendisi bulunmaktadır.

Çevre Önemi

Çevre Mühendisi tüm dünyada geçerliliği olan bir meslek demiştik. Çevre mühendisliğinin teorisi arasında yer alan hususlardan en kapsamlı olanı, tüm dünyada geçerliliği olmasıdır. Bu cümlede anlatmak istenilen şey, bir yerde biriken çöpler olduğunda bu sadece o bölgenin sorunu olmadığıdır. Bir ülkede diğer ülkelere göre yapılan faaliyetlerden kaynaklı aşırı su tüketimi bulunuyorsa bu, sadece o ülkenin sorunu olmaz.

Hatta diğer ülkeler için su kıtlığına sebep olur. Başka bir örnek vermek gerekirse Karadeniz’in hemen üst kısmında toprakları bulunan Rusya’nın sınırları içerisinde gerçekleşen kazanın sonuçlarını hepimiz hatırlarız. Petrol tankının hasar aldığı bu durumda Karadeniz’e yüksek miktarda petrol sızıntısı yaşanmasına sebep olmuştur. Ayrıca birkaç günlük gecikme ile denize saçılan petrolü, bariyer yardımıyla bir arada tutmaya çalışmışlardır. Bu duruma bağlı olarak balık türleri zarar görmüş, balık tüketimi yapan belli kesimdeki insanlarda rahatsızlıklar ortaya çıkmıştır.

Bir önceki paragrafta ithaf ettiğim çevre sorunları geçmişte kalmış olabilir. Fakat yenisinin yaşanmamasında çevre mühendisleri etkili rol üstleniyorlar. Bunun farkına varan Danimarka, Tacikistan ve İskandinavya ülkeleri gerekli çalışmaları başlattı bile. Tacikistan büyük bir Türkmen ülkesi olmakla beraber şehirlerinde binalarının arasında yapay orman üretti. Birkaç çölün yeşillendirilme çalışması bile gerçekleştirildi.

Umarım çevre mühendisliği teorisi ile ilgili yazımızı beğenmişsinizdir. Keyifli ve sağlıklı günler dilerim.