Nature Medicine dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir araştırmaya göre, bir araştırma ekibi kör bir adama yeni bir tür gen terapisi uygulayarak kısmi olarak görme yetisini başarılı bir şekilde geri kazandırmayı başardı. Elde edilen bu sonuç, neredeyse tamamen körlük durumunu etkili bir şekilde tersine çevirebilen gen temelli bir terapi için oldukça önemli bir ilerleme. Yapılan işlem, hastanın göz içine gen enjekte etmeyi ve daha sonra bu genleri ışık üretmeyen genlerle değiştirmeyi içeriyor.
Bu Genetik Yöntem, Hasar Görmüş veya Kaybolan Retina Hücrelerini Değiştirebilir
Yeni geliştirilen genetik yöntem, dünyanın birçok yerinden yoğun bir ilgi gördü ve uzmanlar tarafından oldukça başarılı bulundu. Bunlardan biri olan, Kaliforniya Üniversitesi’nden Ehud Isacoff adlı sinirbilimci, “Böyle bir çalışmanın işe yaradığını görmek, sadece bir hastada ve tek gözde olsa bile çok heyecan verici,” dedi.
Yeni gen terapisini uygulamaya devam edildikçe, klinik deneydeki katılımcılar da önemli ölçüde görme restorasyonu yaşadılar. NYTimes raporunun yayınladığına göre, Paris’teki Sorbonne ve Pittsburgh Üniversitesi’nden José-Alain Sahel adlı bir göz doktoru, “Açıkçası bu yeni gen terapisi için kesin çözüm diyemeyiz, ancak çok önemli bir buluş olduğu aşikar” dedi.
Gen Terapisi, Çeşitli Körlük Türleri İçin Etkili Çözümler Sunuyor!
Uygulanan yeni gen terapisi kapsamında elde edilen başarılı sonuçlara bakılacak olursa, Nisan ayı başlarında, retinayı da etkileyen, Leber konjenital amoroz (LCA) adı verilen genetik bir körlük biçimine sahip olan hastanın gözüne deneysel gen terapisi uygulandı ve sadece tek bir atış sonrasında hasta kısmi görme yetisini geri kazandı ayrıca bunu muhafaza etmeyi de başardı. Bununla birlikte yeni sonuçlar, sadece tedavisi daha kolay olan Leber hastalarına görüşlerini geri kazandırmaya çalışan doktorlara değil, görmeyi engelleyen diğer bozukluklardan muzdarip insanlar için de vizyonu yeniden sağlamaya çalışan bilim insanlarına güven veriyor. Geçtiğimiz günlerde geliştirilen gen terapisi, körlüğe neden olan tüm bozuklukların tedavi edilmesine yönelik çok büyük bir adım olmakla birlikte bütün dünyayı oldukça heyecanlandıran bir işlem olmayı başardı.