Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çarşamba günü gündeme getirdiği ve mecliste görüşülmeye başlanan sosyal medya düzenlemesi, ülkemizde tartışma konusu haline geldi.
Bu beklenen sosyal medya düzenlemesi içerisinde en önemlileri ise sosyal medya platformlarının Türkiye’de ofis açıp vergi yükümlülüğü altına girmesi ve şirketlerin kullanıcıların kişisel bilgilerinin depolandığı sunucuların Türkiye’de tutma zorunluluğu yer alıyor. Ayrıca platformların talep edilmesi durumunda kullanıcı bilgilerini paylaşması da beklenen düzenleme paketi içerisinde yer alıyor.
Tüm dünyada özellikle büyük ülkelerde de bu konuda düzenlemeler yapılıyor. Birçok ülke kendi kanunlarına ve sistemlerine aykırı olan içeriklerin kaldırılmasını ve buna uymayan şirketlere de cezai yaptırım uygulanmasını sağlayan yasal düzenlemeler uyguluyor.
Sosyal medya düzenlemesi konusunda daha sert tedbirlerin alındığı ülkelerde ise taleplerin yerine getirilmemesi durumunda platformların yasaklanmasını sağlayan düzenlemeler bulunmaktadır.
Peki hangi ülkede, sosyal medya konusunda nasıl düzenlemelere sahip? Gelin bunları birlikte inceleyelim.
Ülkelere Göre Sosyal Medya Düzenlemesi
İngiltere

İngiltere’de Şubat ayında 14 yaşındaki bir kızın Instagram’da birtakım şiddet içerikli görüntüleri izledikten sonra intihar etmesinden sonra sosyal medya düzenlemesi gündeme geldi.
İngiltere hükümeti medya denetim kurulu olan OFCOM’un sosyal medya platformlarını denetim yetkisini arttırabileceğini belitti. Fakat bu düzenlemeyle ilgili detaylar ve denetim kurumunun OFCOM olup olmayacağı ile ilgili bilgiler henüz netlik kazanmadı.
İngiltere özellikle şiddet içeren, terör bağlantılı, çocuk istismarı ve siber zorbalık gibi kategoriler altında toplanan içerikleriklerin kaldırılmasını talep ediyor. Buna uymayan sosyal medya şirketlerine de ciddi para cezaları uygulanması planlanıyor.
Almanya

Almanya’da ise NetzDG ismiyle bilinen yasal düzenleme 2018 yılı başlarında yürürlüğe girdi. Bu yasa ile ülkede 2 milyondan fazla kullanıcıya sahip olan teknoloji şirketleri ile ilgili yasal düzenlemeleri içeriyor.
Bu yasaya göre, şirketlerin platformlarında yer alan içeriklere gelen şikayetlerin değerlendirilip gerekli işlemlerin yapılmasıyla ilgili bir prosedür oluşturması, yasalara aykırı içeriklerin de 24 saat içerisinde silinmesi ve bunu da 6 aylık raporlarda belirtmeleri isteniyor.
Bu düzenlemeye uymayan şahıslara 5 milyon euro, şirketlere ise 50 milyon euro cezai işlem uygulanıyor. Bunun ilk örneği ise 2019 yılında yasa dışı faaliyetler ile ilgili bildirim yapmadığı için Facebook’a kesilen 2 milyon euro para cezası ile gerçekleşti.
Avustralya

Avustralya’da ise 2015 ve 2019 yıllarında sosyal medya şirketlerin içerik sorumluluklarını tanımlayan ve cezai yaptırımları belirten yasal düzenlemeler gerçekleştirdi.
2014 yılında televizyon sunucusu olan Charlotte Dawson’ın Twitter üzerinden siber zorbalığı maruz kalmasının ardından intihar etmesiyle ilk yasal düzenleme gerçekleşti.
İkinci düzenleme ise Yeni Zelanda’da 2019 yılında iki camiye düzenlenen ve sosyal medya platformlarından canlı olarak yayınlanan saldırılardan sonra gerçekleştirildi.
Nefret Uyandırıcı Şiddet İçeren Materyal Kanunu ile birlikte sosyal medya şirketlerinin talep edilen içerikleri kaldırmamaları halinde yöneticilerine 3 yıla kadar hapis cezası ve şirketlerin küresel cirolarının da %10’nuna kadar para cezası verilebilecek.
Fransa

Fransa ise 2020 yılının Mayıs ayında internette nefret söylemini engellemeye ilişkin yasal düzenlemeyi yürürlüğe soktu. Bu düzenleme ile ırk, din, cinsel yönelim ve cinsiyet temelli nefret söylemleri ile birlikte cinsel taciz kapsamındaki içeriklerin 24 saat içerisinde kaldırılması isteniyor.
Terör ve çocuk istismarlarıyla ilintili içeriklerin de kaldırılma süresi ise 1 saat olarak belirtiliyor.
Bu tarz içerikleri kaldırmayan sosyal medya şirketlerine 1 milyon 250 bin euroya kadar cezai işlem uygulanabilecek.
Bu yasa Fransa’da büyük bir tartışma yarattı. Hukuk uzmanları ile ifade özgürlüğünü savunan kuruluşlar, bu yasanın hükümetin karşıt görüşlüler için bir nevi sansür ve fişleme çalışması olduğunu düşünüyorlar.
Rusya

Rusya’da da geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde internettte bazı düzenlemeler gerçekleştirildi. En son Kasım ayında yürürlüğe giren düzenlemeler ile sağlayıcı kurumlara acil durum anında interneti tamamen kapatma yetkisi veriliyor. Fakat bunun uygulanması ile ilgili yasada net bir açıklama yok.
2015 yılında yapılan diğer bir düzenleme ile sosyal medya şirketlerinin Rus vatandaşları ile ilgili verilerin yer aldığı sunucuları Rusya’da tutma zorunlulukları bulunuyor. Bu zorunluluğa uymayan LinkedIn erişime kapatılırken, Facebook ve Twitter’a da bu konuyla ilgili net plan ortaya koymadıklarından dolayı para cezası verildi.
Çin

İnternet konusunda en katı uygulamaları olan ülkelerden biri olan Çin’de Twitter, Google ve WhatsApp gibi platformlara erişim yasağı bulunuyor. Bunların yerine ise çoğunlukla Çinli teknoloji firmaları tarafından geliştirilen Weibo, WeChat ve Baidu gibi platformlar kullanılmaktadır.
Çin Siber Alem İdaresi’nin yaptığı açıklamada geçtiğimiz yıl içerisinde 700’den fazla web sitesinin kapatıldığını ve 10 bine yakın mobil uygulamanın da temizlendiğini belirtti. Kapatılan site ve uygulamalar içerisinde yasa dışı bahis ve kişisel verilerin çalınması ile ilişkili olduğu belirtiliyor.
Çin’de bulunan 100 binlerce siber polis sosyal medya platformları ve mesajlaşmaları sürekli takip ediyor.
Ayrıca birçok yasaklı kelime de bulunmakta ve bu kelimelerin veya cümlelerin geçtiği içerikler otomatik olarak kaldırılıyor.
Kaynak: BBC