Paris İklim Anlaşması Nedir? Türkiye ve Paris Anlaşması
Paris İklim Anlaşması, TBMM tarafından onaylanarak Türkiye'de 7 Ekim 2021 tarihinden itibaren resmen yürürlüğe girdi.

Paris İklim Anlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek Türkiye’de yürürlüğe girdi. Peki bu Paris İklim Anlaşması Nedir? Türkiye’yi hangi yükümlülükler bekliyor? içeriğimizde bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını sizler için derledik.
Paris İklim Anlaşması Nedir?

Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla 2015 yılında imzalanan ve 2016 yılında yürürlüğe giren küresel bir anlaşmadır. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu toplam 195 ülke ve Avrupa Birliği’nin katılımıyla anlaşma kabul edildi.
Türkiye anlaşmayı 2016 yılında New York’ta imzalayan ülkeler arasında yer alsa da TBMM tarafından o günden bu yana onaylanmamıştı. Bu sebeple Türkiye anlaşmayı imzalamıştı ama taraf değildi. Anlaşmaya taraf olunabilmesi için de ülkenin onay merkezinden geçmesi gereklidir. Türkiye için de bu onay kurumu da TBMM’dir. Bu sebepten Türkiye, imzalandığı günden bu yana Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ile birlikte anlaşmayı onaylamayan ülkeler arasında yer alıyordu.
Paris İklim Anlaşması’nın genel hedefi endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasla küresel yıllık sıcaklık artışının 2 °C’nin altında tutmaktır. Hatta mümkünse bu değeri 1,5 °C seviyesine indirmek de hedeflenmektedir. Anlaşmada ülkelerin karbon salınımlarını kısıtlamaları ve azaltmaları için hedefler de koymaları zorunludur. Türkiye’de bu bağlamda 2053 yılında kadar sıfır emisyon hedefi koymuştur. Ülkelerin koydukları bu hedefler de beş yıla bir düzenlenecek iklim zirvelerinde değerlendirilecek ve gerekiyorsa taraf ülkelerin yeni hedefler belirlemesi de talep edilebilmektedir. Anlaşma kapsamında ayrıca gelişmiş ülkelerin de fakir ülkelere karbon salınımlarını azaltmaları için finansman desteği sağlamasını da şart koşmaktadır.
Türkiye Anlaşmayı Onaylayarak Taraf Ülke Oldu

Paris İklim Anlaşması, 7 Ekim 2021 Resmi Gazete’de yayınlanan kanun hükmü ile yürürlüğe girmiş oldu. 27 Eylül tarihinde gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Paris İkim Anlaşması’nı Ekim ayında onaylayacağını açıklamıştır. Erdoğan ayrıca bu anlaşmayla ülkede bazı köklü değişikliklerin yapılacağının da sinyalini vermiştir. Türkiye’nin 2053 yılına kadar koyduğu sıfır emisyon hedefine de vurgu yapan Erdoğan, çalışmaların başladığını ve bu hedefin gerçekleştirileceğini açıkladı.
Türkiye, şuana kadar Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan tek OECD ve G20 üye ülkesiydi. Paris İklim Anlaşması’nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, 6 Ekim 2021 tarihinde TBMM Genel Kurulu tarafından oy birliğiyle kabul edildi ve 7 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’deki kanun hükmü ile de yürürlüğe konulmuş oldu.
Türkiye anlaşmada “Gelişmiş Ülkeler” kategorisinde yer alıyordu. Bundan dolayı da iklim finansmanından yararlanamıyordu. Bu sebepten de Türkiye her defasında anlaşma yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için finansal desteğe ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır.
Anlaşmaya Taraf Olan Ülkelerin Yerine Getirilmesi Konusunda Uzlaştığı Maddeler
Paris Anlaşması, dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olduğundan dolayı tarihi bir önem taşımaktadır. Her ne kadar sera gazı salınımı konusunda çok radikal hedefler koymasa da, şuana kadar en fazla ülkenin üzerinde uzlaştığı bir anlaşma olması sebebiyle diplomatik bir başarı olarak görülmektedir.
Toplamda 197 ülkenin üzerinde uzlaşmaya vardığı anlaşma maddeleri tüm ülkeler için bazı ortak düzenleme şartlarını konu almaktadır. Bu düzenlemeler ise ülkelerin karbon emisyonlarının nasıl azaltabileceği ve yoksul ülkelere yapılacak maddi yardımları içermektedir.
Anlaşmanın öne çıkan önemli maddeleri şu şekilde sıralanabilir:
- Küresel sıcaklık artışını endüstri devrimi öncesi olan yani 1850-1900 yılları arasındaki değere kıyasla 2 derece ile sınırlama, hatta mümkünse 1,5 °C seviyesine düşürmek. Şuan da ise mevcut sıcaklık artışının 1,2 °C civarı olduğu düşünülüyor.
- İnsan kaynaklı oluşan sera gazlarını 2050-2100 yılları arasında ağaç, toprak ve okyanusların doğal olarak çekeceği bir seviyeye düşürmek
- Her ülkenin karbon kısıtlama hedefinin her beş yıla bir tekrar değerlendirilmesi ve duruma göre tekrar yeni hedefler belirlemek
- Zengin gelişmiş ülkelerin, yoksul ülkelere iklim değişikliğine uyumu geliştirme ve yenilenebilir enerjiye geçişlerini sağlamak amacıyla iklim finansmanı sağlanması
Anlaşma gereği her ülke karbon salınımını azaltmak için hedefler koyma zorunda ve bu hedeflerde her beş yılda bir düzenlenecek olan zirvelerde değerlendirilecek. Bu yıl Glasgow kentinde düzenlenecek olan COP26 zirvesi, Paris İklim Anlaşması sonrası yapılacak ilk zirve olma özelliği taşımaktadır.