Gemilerin Denizlere Boşalttığı Atıklar Uzaydan Bile Görülebiliyor!

Reuters’ten gelen bir habere göre, yapay zeka tabanlı uydu görüntü analiz firması Simularity oldukça çarpıcı bir açıklama yaptı Firmanın geçen hafta yayınladığı raporda, Güney Çin Denizi’nde Çin gemisi olduğundan şüphelenilen 200’den fazla demirli gemi bulunuyor ve bu gemilerden gelen kanalizasyonun deniz yaşamına zarar verdiği belirtiliyor.

Firma, 14 Mayıs 2016’dan 17 Haziran 2021’e kadar Güney Çin Denizi’ndeki Spratly Adaları çevresinde faaliyet gösteren demirli gemileri çevreleyen alanlarda deniz uydusu verilerini topladı. Klorofil-a konsantrasyonlarını analiz ettiler, ki bu da gemilerin insan atıklarını büyük miktarlarda boşalttıklarını gösteriyor.

Simularity kurucu ortağı ve CEO’su Liz Derr, Pazartesi günü düzenlenen bir forumda yaptığı konuşmada, atıkların balık yaşamının yanı sıra yerel mercan resifi ve çevresindeki ekosistemi tehdit edebileceğini söyledi. Derr bunu vurgulamak için, “Atıklar o kadar yoğun ki uzaydan görebiliyorsunuz” dedi.

AmericanMilitaryNews tarafından hazırlanan bir raporda belirtildiği gibi, Klorofil-a’nın çiftliklerden kaçan gübre ve nehir kenarlarının erozyona uğraması nedeniyle karadan gelmesi mümkündür.

Ne yazık ki, bu arıtılmamış kanalizasyon okyanus tabanında “ölü bölgeler” yaratıyor ve bu da aşırı alg büyümesine neden olurken mercan resiflerine zarar veriyor.

Uzmanlar tarafından, bu tür sorumsuz eylemlerin, eğer doğruysa, bölgedeki deniz ekolojisine ciddi şekilde zarar verici olduğunu düşünülüyor. Güney Çin Denizi’ndeki devletlerin çelişkili iddialarına ve çıkarlarına rağmen, tüm uluslar doğal kaynaklarımızın ve çevremizin korunmasında sorumlu olmalıdır.

Lahey’deki 2016 uluslararası mahkeme kararı, Çin’in Spratly Adaları da dahil olmak üzere Güney Çin Denizi’ndeki topraklar üzerindeki toprak egemenliği iddialarını reddetmişti, ancak Çin hükümeti daha sonra bu kararı uygulamayacağını söyledi.

Newsweek’in belirttiğine göre ise, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, Perşembe günü Pekin’de düzenlediği basın toplantısında Simularity’nin bu haberini “büyük bir komplo” olarak gördüğünü söyleyerek iddiaları reddetti.