Almanya’da Nükleer Atık Problemi Büyüyor!
Nükleer atık depolama sorunu, yıllardır nükleer santrali olan ülkeler arasında büyük bir problem olmuştur. Özellikle de şuan Almanya, %100 yenilenebilir enerjiye geçiş hedefiyle tüm nükleer enerji santrallerini 2022’ye kadar kapatacak olması nedeniyle oluşacak yaklaşık 28.000 metreküp nükleer atığın depolanma problemiyle karşı karşıya. Almanya’da nükleer atık problemi çözümü için bilim insanları ile bakanlık yoğun bir şekilde çalışıyorlar.
Nükleer atık depolama alanı araştırma ekibinin başında olan Professor Miranda Schreurs’a göre Almanya’da nükleer atık problemi, çözülmesi oldukça güç bir sorun olarak öne çıkıyor. Uzmanlar şuan yüksek seviye radyoaktif atık ile dolu yaklaşık 2000 konteynerin gömülerek depolanacağı olası bölgeleri arıyorlar. Nükleer atıkların depolanacağı alanlar, deprem bölgesinde veya fay hatlarına yakın olmayan, yer altı suyu barındırmayan, kuru ve kayalık bir arazi olmalı. Bu zorlukların dışında atıkların kılıflanması ve bu ölümcül atıkların nakliyesi de kolay çözülebilecek bir problem değil. Ayrıca insanların da yaşadıkları bölgede depolanacak nükleer atıklara sıcak bakmayacakları aşikar. Fakat, birçok basın kurumu bu atıkları kendi evlerinin bahçelerinde depolamak isteyen gönüllüleri bulabilir.
Almanya’da Nükleer Atık Problemi Çözümü için Depolama Alanı Arayışı
2011 yılındaki Fukushima Santral kazasının etkisiyle ve yenilenebilir enerjiye geçiş hedefi sebebiyle, Almanya tüm nükleer enerji santrallerini kapatma kararı aldı. Şuan hala 7 nükleer enerji santrali aktif ve bunlar da 2022 yılına kadar kapatılacak. Bu santrallerin kapatılması, kalıcı bir nükleer atık mezarlığı bulma konusunda yeni sorun oluşturdu. Almanya’nın Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ise bir milyon yıl gibi bir süre daha radyoaktif kalacak bu atıklar için kalıcı depolama bölgeleri arıyor. Şuan için radyoaktif nükleer atıklar, nükleer güç santrallerine yakın bölgelerdeki geçici tesislerde depolanıyor.
Münih Teknik Üniversite’sinde iklim ve çevre politikaları başkanı olan Profesör Miranda Schreurs: “Bu depolama tesisleri, atıkları sadece birkaç on yıl depolayabilir. Yüksek seviye radyoaktif atıklar, kendi türlerinin en tehlikeli olanıdır. Bu atıklar nükleer santrallerde kullanılmış tükenmiş yakıt çubuklarından oluşur ve kontrolsüz bir şekilde açıldığında anında yakınındaki canlıları öldürür. Bu çubuklar oldukça sıcak ve güvenli bir şekilde nakliyesi de bir hayli zor. Şimdilik bu atıklar birkaç derece soğuyacağı bir kap içerisinde depolanıyor. Tüm Almanya’da birçok işaretlenmiş geçici depolama alanları bulunmaktadır. Bu atıkların yerin 1 kilometre altına kalıcı bir şekilde depolanabileceği alanlar bulmaya yönelik çalışmalar devam etmekte.” diye belirtiyor.
Schreurs: “Depolama alanları jeolojik olarak oldukça sabit olmalı. Deprem riskinin çok az olduğu, herhangi bir su kaynağının ve boşluklu kayalıkların bulunmadığı alanları aramaktayız. Hali hazırda 4 adet nükleer güç santraline sahip ve daha fazlasını kurmayı planlayan Finlandiya, nükleer atık depolama konusunda bir dünya lideridir. Finlandiya yüksek seviye radyoaktif atıklarını granit ana kayaların içerisinde oldukça derine gömüyorlar. Almanya’nın problemi ise o kadar çok tek parça granite sahip olmaması.”diye belirtiyor.
Gelecek yıla kadar Almanya’da uygun kalıcı depolama alanları bulunabileceği tahmin ediliyor. Depolama alanları ise 2130 ile 2170 yılları arası mühürlenecek. Nükleer atıkların çok uzun süre depolanması gerektiğinden uzmanlar, bundan binlerce yıl sonra yaşayacak olan ve dil yapılarının çok farklı olacağı, gelecek nesillere, depolama alanlarına zarar vermemeleri gerektiğini nasıl anlatabileceği üzerinde çalışıyorlar.
Kaynak: CNN