Gelişmelerden haberdar olmak için bizi Google Haberler'den takip edin!
Roket fırlatışı elbette gürültülü olmaktadır, ancak roketlerin ürettikleri seslerin hepsi insan kulağı tarafından işitilmez. Roketler Dünya’dan ayrılırken, algılamak için özel aletlere ihtiyaç duyan kızılötesi, düşük frekanslı ses dalgaları üretirler.
Bilim adamları gerçekten de onları tespit etmeyi başardı. Yeni bir çalışma, Uzay Mekikleri, Falcon 9 roketleri, Soyuz roketleri, Ariane 5, Rus Proton roketleri ve Çin Uzun Yürüyüş roketleri de dahil olmak üzere 1,001 roket fırlatışı işleminin alt seslerini detaylandırıyor.
Bu kayıtlar, 1996 Kapsamlı Nükleer-Test-Yasaklama Anlaşması’nın bir sonucu olarak dünya çapında 50’den fazla izleme istasyonundan oluşan bir ağ olan Uluslararası İzleme Sistemi (IMS) kullanılarak yapılmıştır. Nükleer patlamaları tespit etmek için inşa edilen ağ, roket fırlatmalarını tespit etmek için
IMS tarafından kullanılan aletler, bazı durumlarda her bir roket fırlatmasının bireysel aşamalarını tanımlayacak kadar hassas bir şekilde ayarlanmıştır. Çalışma sırasında geçtiğimiz yıllarda uçurulmuş bir roketin kızılötesi ses frekanslarına ulaşılabilmiş ve kayıt altına alınmıştır. Araştırmacılar, bunun gibi kayıtların, bireysel roket fırlatmalarının başarısını değerlendirmelerine ve yol boyunca meydana gelebilecek sorunları belirlemelerine olanak sağlayacağını umuyorlar.
Bu kızılötesi dalgalar, çok uzun mesafeler kat edebilir ve IMS ağı tarafından 9.000 kilometreye (5.592 mil) kadar bile tespit edilebilir. 1.001 roket fırlatması, 2009 ve 2020 yılları arasında IMS istasyonlarında yakalanan ve analiz edilen 7.637 kızılötesi imzanın bir parçası olarak kaydedildi.
Araştırmacılar, roket fırlatmalarının 733’ü için yüzde 73’ün biraz üzerinde infrasonik imzaları tanıyabildiler. Geri kalanlar, tanımlanamayacak kadar küçük itmelere sahipti veya ses dalgalarının yeterince ayrıntılı olarak uzağa gitmesine izin vermeyen atmosferik koşullar sırasında fırlatıldılar.
Florida Teknoloji Enstitüsü’nde bilgisayar mühendisliği ve bilimleri profesörü olan Adrian Peter, çalışmaya doğrudan katılmadı ancak daha önceki roketlerin infrasonik imzalarını inceledi. Peter, IMS’nin başka amaçlar için kullanıldığını görmenin güzel olduğunu ve toplanan verilerin gelecekte birçok farklı uygulamaya sahip olabileceğini söylüyor.
